3 Mart 2008 Pazartesi

Türkiye'nin en büyük saat sitesi alısverissaati.com'dan bir kuple...

Pazarlama ve iş geliştirme konu­sunun sayılı uzmanlardan Amerikalı Stephen R. Covey’in Einstein’ın sözün­den yola çıkarak geliştirdiği bir kuram var. Einstein’dan naklen şöyle diyor: "Karşınıza çıkan imkânları hep aynı dü­şünce çizgisinde kalarak göremezsiniz!" Ve şöyle devam ediyor: "Bir şeyler hakkında hüküm verirken elinizdeki ve­riler yeterli olmayabilir, uzağı net olarak görüp hüküm vermek için önce zihin ha­ritanızı değiştirmeniz lazım!"

İnternette sayısız başarı öyküsü var. Bunların bazıları biliniyor, bazıları ise gölgede, fark edilmeyi bekliyor... Kudret Curey tarafından 2002 yılında kurulan alısverissaati.com'da günde 50 saat satışı gerçekleştirirerek yılda 1 milyon dolar ciro yaparak kısa zaman içinde e-ticaret alanında sivrilenlerden...

Curey'in bu işe girmesi tamamen ailesinin kuyumculuk sektöründen gelmesinden kaynaklanıyor. Yıldız Teknik Üniversitesi Makina Mühendisliği 2006 mezunu olan Kudret Bey, 2002 yılında tatil amaçlı gittiği Amerika'da ABD menşeli internet alışveriş sitesi e-Bay'dan etkilenerek 2 hafta boyunca hakkında bilgi topladığı site sayesinde e-ticaret kavramını farkediyor ve orada internet denilen olguyu fırsata dönüştürmeye karar veriyor. Yaklaşık 1,5 sene boyunca e-Bay üzerinden mücevher ve takı satışı yapıyor. Ancak satış hacmi arttıkça sadece TNT kargo masrafı ayda 7000 dolarları bulmaya başlıyor, dolaylı olarak kar marjı düşerken, bir taraftan da bu işin taklitleri ortaya çıkarak rekabeti kızıştırınca, Amerika ile bağlantısını keserek tamamen Türkiye pazarını incelemeye alıyor. Ne yapabilirim ve farklılaşabilirim ve dikkat çekerim diye düşünüyor ve görüntüsü olan, daha önce hiç yapılmamış, niş market olan internette saat sektörüne yöneliyor. O dönemde internette saat pazarı oldukça geniş, başı çeken aktörler ise hepsiburada, estore, kangurum, ideefixe. Türkiye pazarında iş yapma şekli nasıl, iş modelleri Amerika'dakilere benziyor mu gibi soruların analizini yapmak için öncelikle işe bu şirketlere kol saati tedarik etme ile başlıyor. Asıl amacı ise ileride kendisinin kuracağı saat sitesinin alt yapısını oluşturmak için bilgi toplamak ve pazarı takip etmek.

2003 yılında bir alışveriş sitesi gibi değil, bir saat portalı olarak ortaya çıkıyor alışverişsaati.com. Sitenin öncelikli amacı görsel olarak tatmini ve dolayısıyla güveni sağlarken, o saat modellerinin, ve değişik markaların çıkardığı ürünleri müşteriye tanıtmak. Daha sonra üye modülünü ekliyorlar, bu modülle kullanıcılardan siteye üye olmak için saat satın almayı etkileyecek etkenlere bakılmak üzere yetecek en az üye bilgisini istiyorlar. Yine o dönemlerde çoğu internet sitesinde iletişim bilgisi yok veya yetersiz iken, birkaç telefon numarası vererek, kullanıcıların aramasını, sorgulamasını ve güven ve iletişim olgusunun oluşmasını sağlıyorlar.

2006 yılına doğru arayüzler değişmeye başlıyor ve site içeriği tamamen alışveriş üzerine yoğunlaşıyor. Saat lüks bir ürün, insanlar daha çok kollarında deneyerek, kıyafetleriyle ve kendi tarzıyla uyumuna bakarak satın alma kararı verme eğilimi gösterirlerken, aynı zamanda birden çok alışveriş merkezi ve bolca ürün seçeneği mevcutken, insanları sitelerine çekecek ve kol saati alışverişine itecek somut nedenler ortaya koymalıyız diye düşünüyorlar ve agresif fiyatlandırma ve sundukları taksit seçenekleri ile 3,5 sene içinde yaklaşık 16000 ziyaretçi ile ortalama günlük satışı 300 saate kadar çıkarmayı ve 4 milyon dolar ciro yapmayı başarıyorlar. İnsanlar alışverişsaati.com'a giriyorlar, ürünü beğeniyorlar, sunulan fiyat uygun geliyor, sonra kollarında denemek için mağazaya gidiyorlar, beğenirlerse alışverişsaati.com'a dönüp saati satın alıyorlar. Burada ellerinde hep stok fazlası bulundurma sitenin satın alma niyeti üzerinde en önemli avantajlardan biri.

Kudret Bey, internette 2 tip modelin varlığından bahsediyor. Bunlar; ya internetten büyüyüp mağazada devam etmek, ya da fiziksel mağazacılıkla başlayıp, bunu internet ile pekiştirmek. Bu bağlamda en büyük rakiplerini Konyalı Saat'i gördüklerini de açıkça belirtiyorlar. Onların internetten kendi mağazalarına yönlendirme yaptıklarını ve netten satış yapamadıklarını, bunun altyapısını da bir türlü oluşturamadıklarının farkındalar.
Güven unsurunu daha da pekiştirmek, alışverişi ön plana çıkarmak adına 2007 yılının başından itibaren fiziksel mağazacılık fikri ortaya çıkıyor. Sirkeci'de ilk mağazalarını açıyorlar. 2008'de ciddi anlamda büyümeyi hedefliyorlar. Bugün 15 tane fiziksel mağazaları mevcut. En büyük rakipleri olan Konyalı Saat'in içinden çıkamadığı duruma düşmemek adına farklı bir yaklaşımla mağaza ve internet satışı arasında ideal nokta belirliyorlar. Müşterilerin saati satın almadaki yaptığı pazarlık oranı, hangi markalarda ne kadar indirim yaptırdıkları gibi önemli veriler toplanarak standart fiyatlar ve indirimler oluşturuluyor.

2007 yılına kadar "Güvenli ve ucuza saat satın alın" sloganıyla ilerlerken, 2007 yılından itibaren sloganlarını "Saat= Alışverişsaati" 'yle değiştiriyorlar. Bunun altında yatan en önemli faktör ise örnek aldıkları tek site olan Google'da arama yapan inanların saat değil de alışverişsaati yazarak arama yapmasını amaçlamak. Selpak, Gilette, Orkid gibi o isme (saate) kendi markalarını vermek. Hedeflenen bir arkadaşın kolunda, bir ünlüde, başka bir mağazada görülen ve beğenilen saatin markası, fiyatı nedir diye alışverişsaati'ne bakılarak oradan bilgi edinilmesini sağlamak, bu yüzden bütün modeller satılmasa da saat modelleri insanlara bilgi ve fikir vermesi adına siteden kaldırılmıyor.

En son güncellenen bilgiye göre; siteden alışverişte şu an fiyat saat başı ortalama 135-140 YTL ye geliyor. 60'a yakın saat modeli sitede mevcutken bunların hepsi satılmıyor. En son satan marka Casio. Hatta bir perakende şirketi olarak Casio'nun kendi toptancısından bile daha fazla Casio satışı yapıyorlar. Casio'ya ucuz saat gibi genel bir algı var. Seni Türk insanına doğru anlatalım diyerek Casio'ya ortaklık teklifinde bulunuyorlar. Casio bu teklife sıcak bakıyor ve 6 ay önce Casio ile ortak oluyorlar. Birkaç yere( İstanbul Tepe, Ankara ve Mersin illerine) CasioPoint mağazaları açılıyor. Bu mağazalarda %80'i saat olmak üzere Casio marka ürünler satılıyor.

Peki bu site başarılı olamasaydı ne olacaktı? Site açılır açılmaz başarı hikayelerinde yerini almadı kuşkusuz, birtakım zorluklar atlattı, hala da atlatmakta.
Sitenin trafiği ilk açıldığında 500-600'lerde iken, maçkolikte reklam yapılıyor ve trafik 1000-2000 civarlarına ulaşıyor. Ama istenen bu değil, reklam vermekten vazgeçiyorlar. Bu bağlamda, ilk başlarda teknolojik anlamda çuvalladıklarını kabul ediyorlar.
İnternette mesafeli satış sözleşmesi vardır. Bu sözleşmede eğer taksit uygulaması yapıyorsanız yaptığınıza dair bir madde koymanız gerekir. Yoksa taksit üzerinden faiz uygulayamazsınız. Bir gün sitenin yasal denetlenmesi yapılıyor, ve taksit uygulandığı halde o maddenin sözleşmede yer almadı tespit ediliyor. Oysa ki o madde olmadığı halde faiz uygulamadıklarını belirtseler de illa ki sözleşmenin revize edilip o maddenin konması zorunluluğu getiriliyor. Bu bağlamda ilk başlarda hukuksal anlamda da çuvalladıklarını kabul ediyorlar.

Başka bir çuvallama da müşteri ayağında oluyor. O dönem özel bir fiyata sundukları saati birden 50'den fazla kişi satın alıyor ve ellerinde stoğu kalmıyor. Bunun üzerine sırada bekleyenlerde bir tepki oluşuyor. Hatta bu promosyonun sahte olduğuna dair şüpheler bile oluşuyor. Bu yanlış anlaşılmayı engellemek adına, müşterilere hediyeler gönderiliyor, ikna etmek adına telefonlarda diller dökülüyor. Eee işin ucunda müşteri memnuniyeti var, müşteri seni vezir de edebilir, rezil de:)

Sonuç olarak, Türkiye'nin en büyük saat sitesi ve fossil'den sonra dünya'da en çok ziyaret edilen 2. site olarak Alexa raporuna geçen alışverişsaati.com, yakın gelecekte yüklemesi o ülkeden merkezi hizmeti Türkiye'den olmak üzere işini yabancı bir isimle uluslararası alana da taşımayı hedefliyor...

Bir başka başarı hikayesiyle haftaya görüşmek üzere...